İpotekli taşınmazlarda birisinin satışı ile ipotek limiti aşıldığından, diğer taşınmazların satışına devam edilmesi yerinde değildir

 

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

 

T.C.

İstanbul Anadolu

  1. İCRA HUKUK MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

 

ESAS NO                                                              : 2024/212 Esas

KARAR NO                                                         : 2024/339

İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğü                     : 2021/13117

 

HAKİM                                                                :

KATİP                                                                  :

DAVACI                                                               :

VEKİLİ                                                                :

DAVALI                                                               :

VEKİLİ                                                                :

DAVA                                                                    : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)

DAVA TARİHİ                                                     : 09/08/2021

KARAR TARİHİ                                                : 30/04/2024

YAZILDIĞI TARİH                                           : 30/04/2024

Mahkememizde görülmekte bulunan Şikayet (İcra Memur Muamelesi) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

DAVA :

DAVACI VEKİLİNİN DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE;

Müvekkili, davalı takip Alacaklısı tarafından üzerinde rehin iddia edilen taşınır malları, rehin veren olmasına karşın takipte taraf gösterilmeyen ………….’den 30.04.2021’de satın ve teslim aldığını, davalı takip alacaklısı tarafından dosyaya “ilâm niteliğinde belge” iddiası ile sunulan Kadıköy 26. Noterliği’nin 21.09.2020 tarih ve 38926 yevmiye sayılı Taşınır Rehin Sözleşmesi’nde de, rehnin takipte taraf gösterilmeyen ………… tarafından verildiği anlaşıldığını, sözleşmede ayrıca rehnin, ….. tarafından takipte borçlu olarak gösterilen …………..’nin Davalı Takip Alacaklısı’na “Vadeli Satış nedeniyle” olan borcuna karşılık “6.600.000 ABD Doları azami miktar ile” verildiği yazılı olduğunu, İcra Müdürlüğü, Davalı Takip Alacaklısı’nın talebi doğrultusunda takip dayanağı olarak sunulan Taşınır Rehin Sözleşmesi’ni “ilâm mahiyetinde belge” olarak kabul ederek icra emri tebliğ edildiğini,taşınır rehninin paraya çevrilmesi ile ilgili düzenleme, İcra ve İflâs Kanunu (“İİK”) m. 145, 146 ve m. 147 hükümlerinde düzenlenmiş olup, burada ilâmlı takip yapılabileceğine ve icra emri tebliğ edilebileceğine ilişkin hiçbir düzenleme olmadığını; aksine m. 146’da münhasıran “ödeme emri” tebliğinden bahsedilmediğini, bu durum karşısında, davalı takip alacaklısının ilâmlı takip yapabilmesi için yegâne yol, hem ipoteğe hem de taşınır rehnine dayalı takiplere uygulanan “Müşterek Hükümler”den olan İİK m. 150/h uyarınca “Alacağın veya rehin hakkının yahut her ikisinin bir ilamda veya ilam mahiyetini haiz belgelerde tesbit edilmiş olması” olduğunu, davalı takip alacaklısının elinde iddia konusu alacağını ve/veya rehin hakkını tespit eden bir mahkeme kararı olmadığı şu durumda, Taşınır Rehin Sözleşmesi’nin İİK m.38’de tarih edilen “İlâm Mahiyetini Haiz Belgeler”den olup olmadığına bakılması gerektiğini, Davalı takip alacaklısı tarafından sunulan Taşınır Rehni Sözleşmesi noter huzurunda düzenlenmiş ise de, rehin veren …………… tarafından yapılmış bir “para borcu ikrarı” içermediği bu nedenle İİK m. 38 hükmündeki koşulları karşılamadığı açık olduğunu, Taşınır Rehni Sözleşmesi’nde rehin veren …………. tarafından böyle bir para borcu ikrarı yapılmış olsaydı dahi buna itibar edilmesi mümkün olmayacağını, takip borçlusu ………….. ile rehin veren olmasına rağmen takipte taraf gösterilmeyen …………., İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/358 E. sayılı dosyasından konkordato başvurusunda bulunduğunu, anılan şirketlerin talepleri üzerine 28.05.2021 tarihinden itibaren üç ay süre ile geçici mühlet ve tedbir kararı verildiğini, Davalı takip alacaklısının ilâmlı takip başlatmasının mümkün olmadığı, ipoteğin paraya çevrilmesine özgü düzenlemelerin hukuka aykırı ve zorlama şekilde yorumlanarak işlem yapıldığı ortada olduğunu ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE;

Davacı ………), İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğü 2021/13177 E.sayılı dosyada başlattılan icra takibinin iptalini talep ettiğini, söz konusu talep hukuka aykırı ve dayanaksız olup, huzurdaki şikâyetin reddi gerektiğini, huzurdaki şikâyete konu takibin dayanağı Kadıköy 26. Noterliği’nin 21 Eylül 2020tarihli ve 38926 yevmiye numaralı Taşınır Rehin Sözleşmesi (“Rehin Sözleşmesi”) oluşturmaktadır. Mezkûr Rehin Sözleşmesi uyarınca, takip dışı ………. borçlar için, ………… lehine 6.600.000,00 ABD Doları güvence bedeliyle bütünleyici parçaları ve eklentileriyle birlikte 24 adet LPG tankını rehin verildiğini, rehin Sözleşmesi, 6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu (“…………”) uyarınca kurulduğunu ve Taşınır Rehin Sicili’ne (“…….”) tescil edilmiş bir sözleşme olduğunu, akabinde Yeniyurt AŞ, rehinli taşınırlar ile birlikte tüm LPG terminalini …………’ye devrettiğini, dolayısıyla mezkûr takip, borçlu ………..i ve üçüncü kişi malik ……..’ye yöneltildiğini, şikâyete konu icra takibi, 14.07.2021 tarihinde Müvekkil Şirket’in alacağı için, İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğü tarafından 2021/13117 Esas sayılı dosya kapsamında borçlu …….. ile rehinli malın yeni maliki ………….’ye karşı ilamlı icra takibi başlatıldığını, takip talebinde maddi hata sonucu yer verilmeyen alacağın Türk parası ile harca esas karşılığı (6.792.918,90 USD*8.603=58.545.956,15 TL olduğu) UYAP kayıtlarında 8922627976 iş emri numarası ile yer alan yazılı ek taleple giderildiğini, bu aşamada, takip ilamlı takip olarak başlatıldığından peşin harç ödenmeksizin icra dairesince icra emri düzenlendiğini, söz konusu ilamlı icra takibine karşı, Byport AŞ tarafından şikayet kanun yoluna başvurmuş ve icra takibinin iptalini talep ettiğini, söz konusu şikayet başvurusu sebebiyle, Sayın Mahkeme17.11.2021 tarihli ve 2021/421 Esas,2021/583 Karar sayılı kararı ile takip dayanağı Rehin Sözleşmesi’nin ilam veya ilam niteliğinde bir belge olmadığından ilamlı icra takibi yapılamayacağından bahisle, İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğü tarafından gönderilen icra emrinin iptaline ancak takibin devamına karar verildiğini, alacağın Türk parası ile harca esas karşılığı (6.792.918,90 USD*8.603=58.545.956,15 TL olduğu) UYAP kayıtlarında 8922627976 iş emri numarası ile yer alan ek yazılı taleple giderildiği hususuna dikkat edilmesi gerektiğini, icra emrinin iptaline yönelik iş bu karar istinaf mahkemesince de onandığını, icra emrinin iptali kararı sebebiyle, Müvekkili şirket mevcut takibe mecburen ilamsız icra takibi yoluyla devam etmek amacıyla10.12.2021 tarihinde ek yeni takip talebi sunmuş, binde beş peşin harç ödemiş ve Borçlu/Davacı’ya ödeme emri tebliğ edilmesini talep ettiğini, yeni ek takip talebinde, takibin değeri 6.600.000,00 ABD Doları olup fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının tahsili talepli olduğunu, 14.07.2021 tarihindeki kuru esas alınarak alacağın harca esas Türk parasıyla tutarı 56.779.800,00 TL olarak hesaplandığını, ekli belgeden görüleceği üzere söz konusu takip talebinde ve ödeme emrinde açıkça takibin TL karşılığı yazıldığını, ilk takip talebinde maddi hata nedeniyle yer almayan alacağın Türk parası ile TL karşılığının UYAP kayıtlarına 8922627976 iş emri ile giren yazılı ek talep ile giderilmiş bulunmasına; daha da önemlisi icra emrinin iptalinden sonraki süreçte ödeme emri gönderilmesi aşamasında ek takip talebinde alacağın Türk parası ile harca esas karşılığı ile giderilmiş bulunmasına rağmen, Sayın Yargıtay 12. Hukuk Dairesi hukuka ve mevcut delil durumuna aykırı olarak“Somut olayda, takip talebinde ve icra emrinde yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığının gösterilmediği anlaşılmaktadır. O halde; mahkemece, takip talebinde yabancı para alacağının harca esas değer olarak Türk Lirası karşılığı gösterilmediği” gerekçesiyle Sayın Mahkeme’nin kararını bozulduğunu,Bozma kararı usule ve hukuka aykırı olduğundan Sayın Mahkemenin ilk kararında direnilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğünün 2021/13117 Esas sayılı Takip dosyasıUYAP sistemi üzerindenincelenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE:

Mahkememizden verilen 16/11/2021 tarih ve 2021/421 Esas 2021/583sayılı kararının Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 16/01/2024 tarih ve 2023/2899 Esas 2024/387 Karar sayılı ilamıyla bozulduğu anlaşılmıştır.

İcra ve İflas Kanunu’nun 58 inci maddesinin üçüncü fıkrasında; alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarının ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı günün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiğinin ve faizinin, takip talebinde belirtilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Yine aynı Kanun’un 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının birinci bendinde; alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, 58 inci maddeye göre takip talebine yazılması lazım gelen kayıtların ödeme emrinde bulunması gerektiği belirtilmiştir.

Buna göre; alacaklı, yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığını, takip talebinde göstermek zorunda olup, buna bağlı olarak bu zorunluluğun ödeme emrinde de yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu noksanlık kamu düzeni ile ilgili olup, takibin her safhasında re’sen göz önünde tutulmalıdır (HGK’nun 12.05.1999 tarih ve 1999/12-271 E. – 99/301 K. sayılı kararı).

Somut olayda,takip talebinde ve icra emrinde yabancı para alacağının Türk Lirasıkarşılığının gösterilmediği,takip talebinde yabancı para alacağının harca esas değer olarak Türk Lirası karşılığı gösterilmediğinden borçlu yönündentakibin iptaline karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Yukarıda açıklana nedenlerle;

1-Şikayetin KABULÜ ile İstanbul Anadolu 4.İcra Müdürlüğünün 2021/13117 esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin davacı borçlu yönünden İPTALİNE

2-Peşin harcın mahsubu ile 157,75 TL eksik bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,

3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 4.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

4-Davacı tarafından yapılan 123,60 TL başvurma harcı, 269,85 TL peşin harç, 11,00TL E tebligat masrafı, olmak üzere toplam 90,40 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

5-Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi gereği gerekçeli kararın tebliği için yapılacak giderler düştükten sonra kalacak tutarın Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesi 5. maddesi uyarınca, hüküm kesinleştikten sonra (hesap numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak üzere PTT kanalıyla adreste ödemeli olarak gönderilerek) yatıran tarafa geri ödenmesine,

6-Dava basit yargılama yönetimine göre görülüp sonuçlandığından HMK 321/2. maddesi uyarınca gerekçeli kararın,istembeklenmeksizin dosyadaki gider avansından karşılanmak üzere,yanlara tebliğine,

Dair;tebliğden itibaren 10 gün içinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer İcra Hukuk Mahkemesine verilecek bir dilekçe veya bu mahkemelere müracaat üzerine zabıt katibince tutulacak tutanak ileYARGITAY incelenmek üzere Temyiz yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde karar verildi. 30/04/2024

 

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
   Y A R G I T A Y   İ L A M I
ESAS NO : 2024/4551
KARAR NO: 2024/7701
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 25. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30.04.2024
NUMARASI : 2024/212-2024/339
DAVACI :
DAVALI :
Yukarıda tarih ve numarası yazılı İlk Derece Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi………… tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Yargıtay ilamında belirtilen bozma sebepleri çerçevesinde işlem yapılarak karar verilmiş, bozma ile kesinleşen hususların yeniden temyiz sebebi yapılmasına usul hükümleri elvermemiş bulunmasına ve temyiz edilen kararda yazılı gerekçelere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle bozma gereğine ve usule uygun İlk Derece Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın  370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 427,60 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 25.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Lütfen Yazıyı Puanlayın
[Toplam: 1 Ortalama: 5]


Honor Forum Google News

Yorum Yapın

Fikirlerinizi önemsiyoruz. Bu alandan yorum yapabilirsiniz.